CONTEMPORARY ISTANBUL’DAN COLLECTORS’ STORİES

Contemporary Istanbul Türkiye’nin önde gelen 60 çağdaş sanat koleksiyonundan 120 eseri sanatseverlerle buluşturuyor. Collectors’ Stories adlı sergi ve kitap tarihe önemli bir belge armağan ediyor. 3-6 Kasımda gerçekleşecek Türkiye’nin en önemli çağdaş sanat fuarı Contemporary Istanbul çok özel bir sergi ve kitap projesine de imza atıyor. Collectors’ Stories kitabı CI Publications’ın ilk yayını olacak ve sergilenen eserlerin tüm dünyaya açılmasını sağlayacak. Collectors’ Stories’de Türkiye’nin önde gelen 60 çağdaş sanat koleksiyonundan 120 eseri sanatseverlerle buluşacak. Türkiye’nin önde gelen koleksiyonerlerinin kendi koleksiyonlarından seçtiği eserler CI Artistik Danışmanı Marc-Olivier Wahler’in küratörlüğünde sergilenecek. Collectors’ Stories’de yer alan seçkin koleksiyonerler koleksiyonlarındaki değerli eserleri ve onlarla ilgili anılarını sanatseverler ile paylaşıyorlar. Bu özel ve tarihe kalacak kitap hazırlanırken, Contremporary Istanbul öncesi sergide yer alacak seçkin isimlerden ve eserlerden erişebildiklerimize sayfalarımızda yer ayırdık.

Serginin tamamını izlemeden önce bu çok değerli eserleri ve hikayelerini sayfalarımızda bulacaksınız. Bu yıl koleksiyonerlerin kişisel estetik anlayışlarını sunmalarına olanak sağlayacak olan sergi, Türkiye’de sanat koleksiyonerliğinin geçirdiği dönemsel değişimleri ve bugününü tartışmaya açacak. Sergide yer alan koleksiyoner ve koleksiyonlar arasında Leyla Alaton, Ahmet Aral, Ali Dinçkök, Mine & Cem Bahadır, Mehmet Ali Bakanay, Berrak & Nezih Barut, Rezzan Benardete, Hanzade & Osman Boyner, Dr. Şükrü Bozluolçay Koleksiyonu, Banu Vargı Tümay - Büyük Efes Sanat Koleksiyonu, Büyükkuşoğlu Aile Koleksiyonu, Bilge&Haro Cümbüşyan, Banu & Hakan Çarmıklı, Demet & Cengiz Çetindoğan, Suzan Sabancı Dinçer, Ayşe & Saruhan Doğan, Gülin & Emre Dökmeci, Elif Dürüst, Oya & Bülent Eczacıbaşı, Tansa Mermerci Ekşioğlu, Sevda & Can Elgiz, Nesrin Esirtgen, Özlem & Naim Gençoğlu, Zeynep & Fırat Gönenç, Emine & Selim Gülçelik, Cem Hakko, Can Has, Emin Hitay, Hüma Kabakçı, Ayşegül & Doğan Karadeniz, Hatice & Ferit Meriçten, Ari Meşulam, Naim Nimet, Fazlı Özcan, Önder Öztarhan, Murat Özyeğin, Ayşegül & Ömer Özyürek, Leyla Pekin, Arzu & Ömer Sabancı, Sevil Sabancı, Vuslat Sabancı, Melis & Hakan Salargil, Ali Selçuk, Erol Tabanca, Türkan & Ziya Tacir, Lucette & Mustafa Taviloğlu, Agah Uğur, Ayşe Umur, Freda & İzak Uziyel, Murat Ülker, Şebnem & Mahmut Ünlü, Erdinç Varlıbaş, Ergin Varlıbaş, Selim Varol, Tony Ventura, Şirin & Neşet Yalçın, Arzuhan & Mehmet Ali Yalçındağ, Zafer Yıldırım ve Cem Yılmaz yer alıyor.

Türkiye’nin ve bölgenin çağdaş sanat eserlerinin en iyi örneklerini sanatseverlerle buluşturan Contemporary Istanbul, 3 - 6 Kasım tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşecek. 19 ülkeden 70 galeri ve 520 sanatçının katılacağı Contemporary Istanbul yeni bölümleriyle sanatseverlerin karşısına çıkmak için geri sayıma başladı.

MURAT ÜLKER

Ben sanatın herkes için olduğunu ve paylaşılması gerektiğini düşünüyorum. Satın aldığım sanat eserlerini de bu sebeple şirkette sergiletiyorum. Yani koleksiyondaki eserler tüm çalışanlara açık. Hatta bazen arkadaşlar geliyorlar, “Şu eser benim odamda daha güzel durur.” diyorlar, alıp odalarına asıyorlar. Sanat, insanın ufkunu geliştiriyor, yeni bakış açıları kazandırıyor. Bu sebeple takımımın da sanata olan ilgisini destekliyorum. Örneğin, birlikte sergi geziyoruz, sonra sergi üzerine konuşuyoruz, sergiyi değerlendiriyoruz. Birbirimizle bu konuda da fikir alışverişi yapıyoruz. Çünkü işlerimizde iyi olabilmek için dikkatimizi iyi olan her şeye yöneltmemiz gerektiğini düşünüyorum. Güzel olana, iyi olana, umut verene odaklanmak ana işlerimizi de layıkıyla yapmamıza imkan sağlar kanaatindeyim. Sanat konusuna, öğrenmek ve kendimi geliştireceğim bir alan olarak bakıyorum. Sanata da işime gösterdiğim hassasiyetle eğiliyorum. Gerek Türk İslam Eserleri gerekse modern sanat konusunda Yıldız Holding’in de etkinlikleri desteklemesini teşvik ediyorum. Profesyonel sanat kuruluşları ya da organizasyonlarından da zaman zaman böyle talepler geliyor. Mümkün olduğunca iştirak etmeye çalışıyoruz. Ve tabii, bireylerin küçük yaşta sanat sevgisi kazanması için çocuklara özel projeleri desteklemeye de özen gösteriyorum. Ülker Çocuk Sanat Atölyesi, bu gayeyle olgunlaştırılmış bir proje. İlk defa bir sanat fuarında çocuklara için açılan atölye, bu yıl da Contemporary Istanbul’daki yerinde küçük ziyaretçileri bekliyor olacak.

BÜLENT ECZACIBAŞI

Erol Akyavaş “Her iki yapıt da koleksiyonumuzun en anlamlı ve özel parçalarındandır. New York yıllarında birbirlerine destek olan, atölye tecrübelerini paylaşan ve hatta aynı tuvalin iki yüzünü boyayabilecek kadar yakın dostluk oluşturan kuşağının iki önemli sanatçısının en karakteristik işlerini oluşturmaktadır.

ÖMER-ARZU SABANCI

PatrIck Hughes reverspectIve algısının yaratıcısıdır. Reverspektif bir göz yanılmasıdır; üç boyutlu yüzeyde eserin en uzakta gözüken kısmı aslında gerçekte size en yakın olan kısmıdır.

SEVİL SABANCI

Hayv Kahraman Serinin formatını oluştururken Kahraman, 12’nci yüzyılın yaldızlı el yazmalarından ilham almış. Ayrıca eserlerinde Rönesans dönemi resminin ve Japon sanatının etkilerini de görebiliriz. İşlemeler, sanatçının çocukluk hatıralarını tasvir ederken resmin alt kısmındaki metinlerde ise bir olay ya da espri anlatılıyor. Kahraman’ın Bağdat’taki hayatından ya da İsveç’teki ilk günlerinden hatırladığı insanın yüreğine dokunan anıları, çift yönlü kültürel referanslarla gülünç bir karmaşa oluşturuyor.

EMİN HİTAY

Kohei Nawa, 2009 yılında Art Basel’de Japon sanatçı Kohei Nawa’nın aldığım eserle aynı teknikle yapılmış bir heykeli vardı. Çok beğenmiş, ön gösterimde gördüğüm halde eserin satılmış olduğunu görmüştüm. Galeri sahibiyle görüşüp; seneye, aynı sanatçının işini şimdiden bana rezerve etmesini istedim ve 2010 yılında da satın aldım.

NESRİN ESİRTGEN

Eva Hild’in işlerine olan ilgim, ilk kez sanatçının 2014 yılında İsveç’te yaptığı ve biri ‘IrruptIon’ adını taşıyan bronz, diğeri de ‘Flux’ adıyla sergilenen alüminyum heykellerini görmemle başladı.

AHMET ARAL

Fahrettin Örenli’nin bu eseri için söyleyecek hem çok şey var hem de çok az. Zira esere bakan herkesin kolayca kendinden bir hikaye bulabileceğine inanıyorum. Malum, Pinocchio’nun hikayesini bilmeyen yoktur. Ama bu eserdeki Pinocchio, bir çok farklı mesajı da barındırıyor içinde...

ALİ SELÇUK

Ahmet Güneştekin ile dostluğumuz uzun yıllara dayanıyor. Koleksiyonumda en çok eseri bulunan sanatçıdır.Atölyesinde zaman zaman çalışırken ziyaretine de giderim. Yakın bir zamanda gidişimde yeni işlerini gördüm. Ahmet’in mitolojiyi yorumlama biçimini seviyorum. Zülkarneyn’den esinlenerek yaptığı bu işi görünce çok etkilendim.