3/18
Sahne sanatlarından iç mimariye renkli bir mesleki birikimin var …
Bu nasıl yansıyor uygulamalarına ?
Tam da tanımladığım gibi.... Tarzsızım, çünkü tarzı her mekana özel geliştiriyorum, sınırsızım çünkü her projede yeniden doğuyor, yeniden sonuca varıyorum, zamansızım çünkü düşlerim geçmişten geleceğe geniş bir hayal dünyasında yaratılıyor. Sanatın hayalsi özgürlüğünü, matematiğin kuralcı disipliniyle birleştiriyorum, çünkü benim “STİL”im bu! Yani sahne sanatlarından edindiğim dekor, kostüm, kumaş, dikiş, renk, tiyatro ve tarihi dönem birikimi ve üzerine gelişen mimari proje ve teknik donanımlar, iç mimaride bir araya geliyor. Buna mobilya ve tasarım tarihi, antika mobilya ve sanat bilgisi de eklenince yararlanabildiğim geniş bir “iç repertuar” oluşuyor. Her mekan özellikle her ev benim için kişiye özel dünyalardır... Her zaman aktardığım gibi, ağırlıklı olarak büyük evler tasarımlayan bir iç mimar olarak, gerçekten kişiye özel mekanlar oluşturuyoruz. Çünkü iyi bir iç mimarın belirgin bir görsel tarzının olmasını ve bunu projelerine aktarmasını doğru bulmuyorum, yani evler mimarın tarzını yansıtmamalı, evlerin kendi tarzı ve stili olmalı... Gerçek “Haute Couture” budur...