3/16
HÜLYA KOCADON
Dinçkök’ün büyüleyici sualtı fotoğraflarında, her karede gezegenin sahip olduğu şaşırtıcı güzelliğin aslında ne kadar kırılgan olabildiği vurgulanıyor; küresel ısınma, insan kullanımı ve avcılık baskısı yüzünden deniz canlılarının kitlesel olarak yok olmaya mahkûm edildiği anlatılmaya çalışılıyor. Dinçkök bu sergisiyle eş zamanlı çıkardığı sualtı fotoğraflarından oluşan aynı adlı kitabının satışından elde edilen geliri de, Akdeniz Koruma Derneği’nin ‘Deniz Koruculuğu’ projesine bağışladı. Bu proje, Gökova Körfezi’nde, yerel balıkçıların korucu olarak görev aldığı, balıkçılığa kapalı deniz koruma alanlarının korunmasını sağlıyor. Bu sayede Türkiye’de koruma altında olan bu alanlar çoğalıyor ve kaybolmaya yüz tutmuş olan balıklarımız ortalama 7 kat artış göstererek balıkçılık sektörüne canlılık getiriyor. Ayşegül Dinçkök’ün bu fotoğraflarını bir araya getirdiği Derin Tutku Air isimli kitabı, Lal Yayınları’ndan çıktı. Kitapta bu büyüleyici fotoğrafların yanı sıra, Ümit Boyner, Gonca Vuslateri gibi iş, sanat ve medya dünyasından 111 ismin fotoğraflar hakkındaki duygu ve düşünceleri yer alıyor. Dinçkök, Derin Tutku Air sergisinde olduğu gibi kitabında da tüm insanları bakmaya değil görmeye ve yaşadığımız dünyayı algılamaya ve çevremizin farkında olmaya davet ediyor. Air, Endonezya dilinde “su” anlamına geliyor.
/ Nuri YÜKSEL, Mustafa SOLAK