60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA KARŞI

İç Mimar Hakan Helvacıoğlu’nun imzasıyla yorumlanmış Cennet Koyu’nda bulunan daire, mavi ve karamel birlikteliğiyle 60’ların erkeksi sert hatlarını buluşturmanın özel keyfini yaşıyor.

ABONE OL
5 Ağustos 2016 Cuma 14:25 | Son Güncellenme:
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
1/21
Bodrum Yarımdası’ndaki Cennet Koyu’nda huzurlu bir konumda bulunan deniz manzaralı ev yazlık residence olarak tanımlanıyor. Tecrübesi ve çizgisiyle fark yaratan iç mimar Hakan Helvacıoğlu ile Mandarin Oriental’daki yeni projesinde bir araya geldik. Helvacıoğlu, bu kez sahibi bekar bir erkek olan rezidansı tasarımlarken, kendi gibi sanatsever olan ev sahibinin maviye ve ışıltıya olan tutkusunu da yansıtmak istemiş. Deniz manzaralı salon, mutfak, üç oda, geniş teras ve balkonlardan oluşan ev, yaklaşık 300 m2.
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
2/21
Mandarin Oriental’in birbirini engellemeyen saygılı mimari yerleşimi sayesinde şanslı konuma sahip olan evin, dışarıda yaşama hakkı tanıyan geniş terasından adeta cenneti kucaklayabiliyorsunuz. “Salon önü terasında evin devamı gibi algılanan bir yerleşim konumlanıyor. İçerideki tüm renklere inat, doğanın renklerine nötr kalarak terasta monokrom mobilyalar hakim. Burada Mozaik’ten Roda koltuk ve sandalyelere Moda Bagno’dan alınan Tribu masa ve sehpalar eşlik ediyor” diye söze başlıyor Hakan Helvacıoğlu.
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
3/21
Sıcak yaz günlerinde içeride çok oturulmasa da terası ile bütünleşen salon, turkuaz-mavi ve karamel tonları ile Cennet Koyu ile iç içe bir atmosfere sahip. Mimarinin dayattığı meşe ve kahve tonlarını en iyi atmosferde kullanarak yok edebileceğini bilen Helvacıoğlu, salon olmak üzere parlak ve çarpıcı renklerle yazın enerjisini eve katmış. Salonda televizyonun yer aldığı duvarı, zemindeki meşe parke ve kapılardan da referans alınarak 60’ların lambri esprisi ile birleştiren iç mimar, “Açık plana sahip salondan özel tasarım bronz bir separasyon ile biraz mahremiyet sağlanırken, yemek bölümünün de biraz kamufle olması sağlandı.
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
4/21
İki yönlü katkısı olan separasyon, aydınlatmalı servis sehpası ile keyifli yaz gecelerine katkıda bulunuyor. Yuvarlak masa bölümü Cote Deco’dan seçilen Henge aydınlatma ve arkasındaki ressam Berna Narmanlı Arpacı tablosu ile yoğun sanatsal bir köşeye dönüştü. Kare plana sahip ve denize odaklı salonun yaz harici mevsimlerde de kullanılacağı düşünülerek farklı bir odak yüklenmek istendi. Döneme de uyan meşe duvar kaplaması yorumlanarak, çıta oyunları ve oniks ilavesiyle hem televizyon, hem de aksesuarlar için muhteşem bir fon oluşturdu. Yemek masasına denk gelen bölüm ise galeri duruşuyla fark atıyor. Pencereye yakın bölüm ise ahşap heykelsi formlarla yine sanatsal katkıyı tamamlıyor.
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
5/21
Salondaki mobilya seçimlerinde özellikle döneme uyan ve birbiriyle uyumlu Henge tasarımları kullanıldı. Keskin ve geometrik hatlar, erkeksi iddiayı burada destekledi. Mekana dominant katkı sağlayan turkuaz tonlar, özel imalat halı ile tüm mobilyaları birleştirdi. Eve hakim 60’lar atmosferi, erkeksi şıklığı zahmetsizce tamamlıyor” diye detayları veriyor. Salon haricinde bir ebeveyn, iki de misafir yatak odasına sahip olan evdeki her odanın kendi banyosu mevcut. Bir misafir odası salon terasına açılırken, ebeveyn yatak odasının kendine özel terası da bulunuyor. “Tüm yatak odalarında kahverengi ve meşe birlikteliği hakimken, bunu kırmak ve enerji katmak için turkuaz-mavi ve etnik dokular girildi. Özellikle ebeveyn yatak odası, konforuna düşkün ev sahibinin alışkın olduğu otel lüksünü yaşayabileceği bir çizgide tasarımlandı. Mekanın kurgusunda önemli çıkış rolü olan Gümüşlük’te yaşayan ressam Ali Atmaca tablosu, form ve renk ahengiyle tüm odaya enerjisini yayıyor.
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
6/21
60’lar çizgisindeki yatak, ahşap oyunlarının şık ve pahalı zenginliğini katarken, kullanım olarak konforu da eksiksiz sağlıyor. Yatak odalarındaki vintage aydınlatmalar ve kumaş geçişleri, erkeksi şıklığın yansımaları olarak vurgulandı. Tüm odalarında aynı renk tonlamaları ve dönem etkisi hakim” diye belirtiyor Helvacıoğlu. Hakan Helvacıoğlu ile evi gezerken biraz mesleği, çalışma sistemi ve tasarım anlayışı hakkında da konuşuyoruz. “Her şeyin başı yaratıcı olmak... 80’lerin sonunda çalışmaya başlamış ve 90’larda profesyonel olarak kariyer edinmiş bir tasarımcı olarak, o dönemin iddialı beklentilerinden, güçlü ve yoğun mekan tasarımlarından etkilenmemek mümkün değildi. Özellikle büyük aile yaşam alanlarında uzmanlaşırken bu süreç içerisinde mimari, sanat tarihi, antika mobilya ve aksesuar, resim sanatı, kumaş, hal gibi konularda derin araştırma yapmış ve bu birikimlerimi doğru stillerde mekan tasarımı oluştururken kullanıyor olmam farklı, zevkli ve kalıcı evlerin yaratılmasını sağladı.
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
7/21
Mesleğimde 26. yılımdayım. Mekanın ruhuna uygun, sahibinden izler taşıyan, onları destekleyen, konforun yanı sıra mutluluk da veren yaşam alanları yaratmak, benim tasarım felsefem” diye bahseden Helvacıoğlu, “Her hareketinde her adımında ‘kendi olan’, tasarımlarında, yaşam tarzında, ilişkilerinde, görünümünde, seçimlerinde ‘ben olan’, dayatmalara göre değil de gözlemlediği ve kendince doğruların ışığında yorumladığı şekilde yaşamayı seçen biriyim. Her mekan özellikle her ev benim için kişiye özel dünyalardır. Her zaman aktardığım gibi, ağırlıklı olarak büyük evler tasarımlayan bir iç mimar olarak gerçekten kişiye özel mekanlar oluşturuyorum. İyi bir iç mimarın belirgin bir görsel tarzının olmasını ve bunu projelerine aktarmasını doğru bulmuyorum, yani evler mimarın tarzını yansıtmamalı; evlerin kendi tarzı ve stili olmalı. Bence gerçek ‘Haute – Couture’ budur.
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
8/21
Evleri tasarımlarken öncelikle mimarisinden etkilenirim çünkü dış-iç uyumundan yanayımdır; sonra da konumu önemli ikinci etkendir. Yani İstanbul’daki bir ev ile Bodrum’daki aynı olamaz. Hatta Boğaz’da yer alan ile Hadımköy’deki aynı ruhu yansıtamaz. Farklı karakterlerde kişiler gibidir, evler; suyuna gitmelisin. Ama kullanıcının varlığı en büyük çıkış noktamdır. Hatta onların yaşam ve sosyal alışkanlıkları, evdeki beklentileri, sevdikleri, hobileri, anıları ve sanat birikimleri de. Evin fotoğrafı, tüm bu kriterlerin üzerine ortaya çıkar. Projelerimde ilhamım bu fotoğraftır. İlk anda zihnimde beliren, benim sınırlarımı oluşturamaz. Yani klasik, modern veya eklektik olacak diye şart koymam. Evlerimin tanımı yoktur. Hiçbir evim birbirine benzemez. Ben sadece doğruyu oluştururum. Beni besleyen şeyler ilham verir, bana.
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
9/21
Mesela dönem filmleri, müzikaller, gelişmiş prodüksiyonlar, iyi animasyonlar, çağdaş sanat, resim, fotoğraf, moda, mimari, heykelsi duruşlar, tüketim şekilleri, seyahatler, şehirler, sokaklar, pencerelerden görünen yabancı yaşam mekanları, yerel malzemeler, yeni mağaza vitrinleri, restoran-kafe-tasarım mağazalar birliktelikleri gibi... Ancak tanımladığım gibi, ben tarzsız ve sınırsızım. Tarzı, her mekana özel geliştiriyorum. Her mekanda yeniden doğuyor, yeniden sonuca varıyorum. Zamansızım çünkü düşlerim geçmişten geleceğe geniş bir hayal dünyasında yaratılıyor. Sanatın hayalsi özgürlüğünü, matematiğin kuralcı disipliniyle birleştiriyorum. Projelerimde mimari ve konuma sadıklığım, önceliğimdir. Ama iç tasarımda en belirgin faktör tabii ki stildir. Hep esinlenerek, yorumlayarak, asla birebir dekor havasına dönüştürmeden tasarımlamayı tercih ediyorum.
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
10/21
Beğendiğim stiller arasında Fransız Louis dönemleri, Provence, Art Deco, 60’lar Hollywood’u var. Özellikle İstanbul Boğaz’ı ve tüm bu tarihsel aktarımların mirasçısı olarak, tüm kültürlerin karışımına şahit olmuş, çok ender yerlerden birinde yaşıyor olmamız büyük şans. Tasarımlarımda geleneksel Türk, İngiliz, Fransız, Çin, Japon, Rus ve birçok kültürün karışımını mobilya ve aksesuar olarak kullanmakta özgürüm. Çünkü İstanbul, bunların tümünü yaşamış, sindirmiş ve yorumlamış tarihe sahip. Doğru ve dozunda birleşimlerle İstanbul’un mekanlarımıza katkısı şüphesiz eşi bulunmaz oluyor. Stil sahibi bir eve sahip olmak için ise önce, evinizin konumunu, stilini ve mimarisini öğrenip beğendiğiniz stilin nasıl adapte olabileceğini çözmeniz gerekir.
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
11/21
Birebir stil kopyaları, tiyatro dekoru gibi görünüp sahte durabilir. Stile gönderme yapan dokunuşları yalın bir altyapı içinde göstermek her zaman en garanti yoldur. Bulunduğu mimariyle örtüşen dekorasyon, doğal ve hep ordaymış gibi durur. Kusurlu olan, yani aykırılıkları olan mobilyalar bütünlüğü daha gerçekçi ve kişilikli olur. Çevreye daha duyarlı, yeşil bina formasyonuna hizmet eden, şehire ve genel yaşama uyan projeler içerisinde katılımcı olarak yer almak en büyük hedefim. Konfor, şıklık, metropol yaşamını kolaylaştırmanın, lüksün bile aslında eko bilinçli olanının değerli olacağını düşlüyorum. Bu alanda projeler üretmenin, bunun arkasında durmanın daha önemli olduğunu görüyorum. Hem yalnız, hem farklı profesyonel arkadaşlarımla bu tip ortak projeler hazırlıkları içerisindeyiz” diyerek sözlerini tamamlıyor, iç mimar Hakan Helvacıoğlu...
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
12/21
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
13/21
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
14/21
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
15/21
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
16/21
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
17/21
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
18/21
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
19/21
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
20/21
60’LARIN İZİNİ TAŞIYAN BİR EV CENNET KOYU’NA  KARŞI
21/21

EN ÇOK GEZİLEN GALERİLER

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi
Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Falconeri'den Özel Bir Davet: Yeni Limited Edition Koleksiyonu Tanıtıldı
Falconeri'den Özel Bir Davet: Yeni Limited Edition Koleksiyonu Tanıtıldı

Falconeri'den Özel Bir Davet: Yeni Limited Edition Koleksiyonu Tanıtıldı

Kışa Özel Nail Art Trendi
Kışa Özel Nail Art Trendi

Kışa Özel Nail Art Trendi

2024 CFDA Ödülleri Hakkında Her Şey
2024 CFDA Ödülleri Hakkında Her Şey

2024 CFDA Ödülleri Hakkında Her Şey

New York'ta Türk Gecesi
New York'ta Türk Gecesi

New York'ta Türk Gecesi

Contemporary Istanbul'un 19. Edisyonu Sanatseverlerle Buluştu
Contemporary Istanbul'un 19. Edisyonu Sanatseverlerle Buluştu

Contemporary Istanbul'un 19. Edisyonu Sanatseverlerle Buluştu

Zeyrek Çinili Hamam'da Alekos Fassianos Sergisi Açılış Daveti
Zeyrek Çinili Hamam'da Alekos Fassianos Sergisi Açılış Daveti

Zeyrek Çinili Hamam'da Alekos Fassianos Sergisi Açılış Daveti