Serafina'da Work Shop
1 dakika okunma süresi
İtalyanların konuşkan, çalışkan, köklerine bağlı, kalabalık aileleri ile hayatı kucaklayan, kaliteli yemek tutkunu yönlerinin hepsini taşıyor Canali Satış ve Pazarlama Direktörü Paolo Canali. İtalyan modasının öncü isimlerinden Canali'nin üçüncü kuşak temsilcilerinden biri o. Kariyer hikayesi de aslında 80'lerin sonlarında Amerika Birleşik Devletleri'nde başlıyor. "Orası çok önemli bir pazardı ve babamın, amcalarımın vizyonunda markanın başarılı olması için uluslararası bir şirket haline gelmenin gerçekten anahtar olduğu fikri vardı" diyor. "O zamanlar küçük bir İtalyan şirketinin küresel çapta büyümeyi düşünmesi çok yaygın ya da basit bir şey değildi" diye de ekliyor. Ama Canali ailesinin vizyonu, çevre ülkelerin ötesine geçmek olmuş en başından beri. "Bununla birlikte seyahat etmek, dünyayı dolaşmak da kariyerimin doğal bir parçası haline geldi diyor" Canali...
Amerika'da birkaç yıl yaşadım ve sonra Milano'ya geri döndüm. Milano'dan, tüm pazarlar arasında gidip gelmeye, önce ziyaret etmeye ve sonunda da mağazalar açmaya başladım. Sanırım ilk kez 90'lı yılların ortalarında Türkiye pazarını araştırdık. Sonunda Beymen ile iş birliği yaptık ve neredeyse son 20 yıldır birlikte yol alıyoruz.
Canali'yi sanırım birkaç kavram ile tanımlayabiliriz. Her şeyden önce 90 yaşında bir aile şirketi. Yani bu, köklü bir miras anlamına geliyor. En başından beri çok hassas bir DNA'ya sahip olan bir miras; çünkü büyükbabam ve terzi olan kardeşi tarafından kuruldu. Temelinde gerçekten bir terzi dükkanı olarak başladı. Ailenin ve özellikle ikinci neslin, babamın, amcalarımın, üç erkek kardeşin ve sonra benim neslimin adanmışlığı sayesinde üçüncü nesil oldu. Canali'nin büyük ailesi olarak adlandırdığımız şey sayesinde, kendimizi bugün 1400 çalışandan oluşan bir topluluk olarak görmeyi seviyoruz. Bu aile değerleri, tutku ve adanmışlık sayesinde, temelinde terzi dükkanı olarak başlayan bu işi, uluslararası, daha büyük, ancak yine de yönetilebilir, hala temelde doğru büyüklükte bir iş haline getirmeyi başardık. Bu miras, her şeyden önce en başından beri ürün değerleri konusunda tutarlı olmakla ilgili. Biz, kaliteye odaklanıyoruz. Kalite gerçekten de ne yaptığımızı ne sunmak istediğimizi tanımlarken kullanabileceğim ana kelime. Ve bugün biz, marka olarak "fısıltılı lüks"ten bahsediyoruz... Bu da belki şimdi çok moda, ama gerçekte en iyi malzemeleri kullanarak, en iyi üretimi kullanarak yapmaya çalıştığımız şeyin özüne de gidiyor. Takım elbiselerimizi, antik terzilik tekniklerini kullanarak yapıyoruz. Tavrımızla kalite için bağırmıyor, fısıltıyla söylüyoruz; çünkü biz zarafete inanıyoruz. Sofistike olmaya inanıyoruz. Rafine olmaya inanıyoruz. Gürültülü şekilde modaya uygun olmaya inanmıyoruz. Zamansız, dayanıklı ve yüksek kaliteli.
Ben tarihimizin neredeyse son 40 yılına şahsen tanıklık ediyorum. Babamın ve amcalarımın anlattıkları hikayeler aracılığıyla da tüm tarihimiz hakkında oldukça iyi bir görüşe sahibim, ki bu çok normal. Şirketin tarihi düz bir çizgide ilerlemiyor. İniş ve çıkışları var. Ancak bence tarihimizde okuyabileceğiniz şey, bir ailenin şirkete olan güçlü bağlılığının, adanmışlığının sayesinde, 90 yıl boyunca zorlukların üstesinden gelmek, çok iyi sonuçlar elde etmek, çok tutarlı olmak, bazı yönergelere veya bazı ilkelere her zaman sadık olmak. Amacımız bir bakıma basitti. Hedefimiz ve vizyonumuz, yüksek kaliteli erkek giyiminde en iyi üreticilerden ve en iyi markalardan biri olmaktı.
Özellikle babam ve amcalarım gerçekten bana çok, çok iyi birer örnek oldu. Özellikle de yaşam biçimleri, iş ahlakları açısından. Temelde şirkete yüzde 100 adanmışlık hali kendim, tüm kardeşlerim ve kuzenlerim için çok zorlayıcıydı. Şunu söylemeliyim ki, hepimiz zamanla öğrendik ve özellikle de teker teker adımları takip etmeyi, özellikle de bu ilkelere ihanet etmemeyi ve ileriye taşımayı başardık. Yani kesinlikle her zaman çok güçlü bir sorumluluk duygusu yaşadık. Başlangıçta bize çok iyi bir fırsat verildiğini hissettiğimizden beri -ki bu herkese nasip olmaz- aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk aldığımızın da farkındayız. Her şeyden önce yalnız değildik, İtalyan ailesiydik. İtalyan ailelerinin olumlu yanlarından bahsediyoruz. Ve aynı zamanda, sanırım nihayetinde bir şirket olarak evrilmeye açığız. 20 yıl öncesine kadar olduğumuz gibi sadece aileden oluşan bir organizasyondan, daha açık, daha modern bir organizasyona dönüştürmek için, evrildik. Şu anda organizasyon için çalışan sadece aile üyeleri değil, Canali için çalışan çok sayıda genç, parlak profesyonel var.
Bir şirket olarak yaptığımız pek çok şey arasından, günlük iş hayatımızda da giderek daha fazla önem kazanan bir temaya, sosyal sorumluluğun tüm yönlerini yansıtan bir konuya odaklanmak istiyorum. Uzun yıllar aile hayatımızın bir parçası oldu, sonunda birkaç yıl önce temelde toplum için bazı faaliyetleri yönetmek adına bir vakıf kurduk. Ama bunun ötesinde de bir şey var. Tüm sürdürülebilirlik konularının günlük kararlara daha fazla nüfuz ettiği bir gerçek. Bu çok ama çok önemli bir öncelik.
Birkaç yıl önce ve bir iş adamı, profesyonel idi. Şimdiyse her şeyden önce giyinmeyi seven biri diyelim. Bu oldukça kapsamlı bir terminoloji. Satın aldığı şeyin kalitesini anlayın. Tesadüfen değil, iyi bir anlayışa sahip olduğu ve hayatın iyi şeylerini takdir ettiği için satın alıyor. Bu harika bir şey. Son birkaç yıldır zaman zaman odak grup pazar araştırması yapıyoruz. Böylece temel olarak müşterilerimizin profilini de analiz ediyoruz. Ve sonuç şu ki, evet, gerçekten de çok sayıda iş adamı CEO'muz, girişimcimiz, profesyonelimiz var ve bunlar gerçeki devamlı müşterimiz. Ancak bugün tek bir profil, tek bir kişilik yok. Kendi analizlerimizde en az yedi tane tespit ettik. Tamam, bu dahili bir metodoloji. Daha geniş bir kitle demek. Sadece kendileri için Canali almaya devam etmekle kalmıyorlar, arkadaşlarına ve akrabalarına tavsiye ediyorlar. Giderek daha fazla genç müşterimiz oluyor, çünkü koleksiyon da gelişiyor, sadece gündelik değil, daha özel kıyafet line'mız da var. Ve tüm bunlar, yeni malzemeler, yeni silüetler, yeni görünümler, bilgili genç müşterilerin zevkine de hitap ediyor. Evet, bence hala en önemli özellik, ne satın aldıklarını gerçekten anlayabilen insanlarla konuşuyor olmamız. Kaliteli bir ürün satın aldıklarını anlıyorlar ve yaş artık o kadar da önemli değil.
Sürekli yenilenen koleksiyonumuzda ilginç, yenilikçi parçalarımız var. Lüksün fısıldadığı miras ve yenilikçiliğin iyi bir karışımı olan parçalar... Kaşmir blazer şahane bir parça. Son derece hafif, aynı zamanda süper lüks ve son derece rahat. Ağırlık yapmayan bir giysi, sizi sıcak tutar, aynı zamanda çok çekici bir şekilde şekillendirir. Dolayısıyla, koleksiyonumuzda yine tam olarak bu özelliklerin birleşimi olan ve lüks olmayan bir dizi parçamız var. Yani yine saf kaşmir gibi lüks malzemeler kullanılıyor ama yenilikçi bir şekilde dokunuyor.
Çağdaş şıklık. Malzemelerin kalitesine dikkat ederek daha zamansız parçaları tercih etmeye çalışıyorum. Yani bu konuda da gelişme çabasındayım. Bence ben beş yıl ya da 10 yıl öncesiyle aynı insan değilim. Dolayısıyla bu, giyim tarzınızdaki evrimin de bir parçası. Ama diyebilirim ki, beni asla çok moda, çok gösterişli giysiler içinde bulamayacaksınız. Bu Canali değil, bu ben bile değilim. Dolayısıyla bu anlamda, Canali müşterilerinden en az birini çok iyi temsil edebileceğimi düşünüyorum.
Tatillerde de seyahat etmeyi seviyorum. Ve bu, temelde kaliteli yemek ve şarabın takdir edilmesiyle birlikte geliyor, ki bu da bir tür İtalyan yaşam tarzı deneyiminin bir parçası. Canali'nin gerçek bir İtalyan olduğunu düşündüğüm gibi kendimi de her zaman İtalyan bir elçi gibi hissetmişimdir. Son zamanlarda spor yapmaya da çalışıyorum, doğanın daha fazla yönünü keşfetmenin bir yolu olan yürüyüşlere çıkıyorum.