Klasikleşmiş balayı rotalarından biri olan Bali, Endonezya'nın en güzel adaları arasında yer alıyor. Bali, her çifte uygun seçenekler sunarak oldukça kapsayıcı bir yer olarak karşımıza çıkıyor. İster sevgiliniz veya eşinizle rahatlayıp dinlenmeyi amaçlayın isterseniz de birlikte macera yaşamayı, Bali'de herkese göre seçenekler mevcut. "Tanrılar Adası" olarak da anılan Bali'nin en huzur verici yerlerinden biri Ulun Danu Temple'ın yer aldığı Baratan Lake olabilir. Fantastik filmlerden bir manzara gibi karşımıza çıkan Ulun Talu Tapınağı, Baratan Gölü'nün tanrıçasına adanan bir yapı.
Treetop Adventure Park, ormanda yürüyüş yapmanın yanı sıra ağaçların etrafında heyecanlı bir parkur sunuyor. Sevgilinizle veya eşinizle ilişkinizi renklendirmek için yeni maceralar yaşamanın en güzel yanı birlikte yeni şeyler öğrenmek olabilir. Birlikte Kuta Beach'te saatlik sörf dersine katılabilir, sonra da sahilde gün batımını izleyebilirsiniz. Padang Bai veya Tulamben'de dalış yapıp batıkları keşfederek unutulmaz fotoğraflar çektirebilirsiniz. Ayung River'da rafting yapıp birlikte adrenaline doyabilirsiniz. Endonezya'nın dünyanın en büyük kakao üreticilerinden biri olduğunu düşünürsek Bali'deki romantik tatilinizdeki yapılacaklar listenize bir çikolata fabrikası turu da ekleyebilirsiniz.
Milattan öncede yaşanan volkanik patlama ile büyük bir kısmı suyun altında kalan Santorini, Yunanistan'ın en çok turist alan adalarından ve tabii ki çiftlerin en çok tercih ettiği noktalardan. Santorini, "Şu evlerden birini alsak da hayatımızın sonuna kadar burada yaşasak" diyeceğiniz ünlü mavi-beyaz evlerin manzarası ve fotoğraflarını çekmeye doyamayacağınız sokakların eşliğinde büyüleyici bir tatil deneyimi sunuyor. Santorini'nin etrafında tekne turu yapabilir, Palea Kamini'deki sıcak su havzalarında rahatlayabilir, adanın en güzel manzarasına ulaşmak için Fira'dan Oia'ya yürüyüş yapabilirsiniz.
Perissa, Perivolos ve Agios Georgios sahilleri hem siyah kumlarıyla hem de tavernalarıyla meşhurlar. Santorini şarap turlarıyla da tanınıyor, özellikle de beyaz şarapları oldukça ünlü. Sevgilinizle veya eşinizle romantik bir şarap turu yapabilir, dünyanın bilinen en eski üzüm bağlarını burada gezebilirsiniz. Santorini'nin en güzel şaraplarının Vinsanto ve Nykteri olduğu söyleniyor. Biraz daha baş başa ve sakin bir nokta arıyorsanız Santorini'den volkanik bir patlamayla ayrılmış olan timsah biçimli Thirassia adasında bir gününüzü geçirebilirsiniz. Adadaki Manolas köyünün tavernalarından birinde dinlenirken Santorini manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Sevgilinizle veya eşinizle kar ve kayak tatili yapmanın da tadı ayrı olur. Bunun için en uygun yerlerden biri Kanada'daki Güney Pasifik Sıradağlarında bulunan Whistler isimli tatil yeri olabilir. Başlı başına bir tatil köyü belediyesi olarak kurulmuş olan Whistler, misafirlerinin her ihtiyacını karşılamak için tasarlanmış. Ancak bunu yaparken Kanada köy ve kasabalarının estetiğinden de uzaklaşmamışlar. Whistler'da yapabileceğiniz kayak, snowboard, teleferik yolculuğu, kar motoru turu gibi klasik kış aktivitelerinin yanı sıra zipline'la büyülü kar manzaralarını yukarıdan izleyebilirsiniz. Maceraperestler için buradaki zipline, bir kilometreyi aşan uzunluğu ile Kanada'daki en uzun zipline.
Bir gecenizi şömine başında sıcak çikolata ya da sıcak şaraplarınızı yudumlarken geçirebileceğiniz gibi başka bir gecenizi de multimedya gece yürüyüşü olarak bilinen Vallea Lumina ile geçirebilirsiniz. Renkli ışık ve hologramlarla aydınlatılmış karlı ormanda bir kilometrelik bir yürüyüş yolunda gece gizemli bir macera yaşayabilirsiniz. Vallea Lumina kuruluş ilhamını eski hikayelerden alıyor; efsaneye göre Whistler'da ağaçların arasında gizli ve büyülü bir vadi varmış. Vallea Lumina macerası da bu gizemli vadiyi bulmak üzerine kurulmuş. Whistler, konser, festival ve etkinlik konusunda asla eksiklik çekmeyeceğiniz bir yer. Tabii ki dağ havası eşliğinde lüks spa'larda rahatlamayı da aklınızda bulundurabilirsiniz.
Viktoryen dönem İngiliz romanlarından bir aşk hikayesi deneyimini tadabileceğiniz yegane yerlerden biri Londra'ya iki saat mesafedeki Oxford şehri olabilir. İnanılmaz mimarisi ile göz dolduran şehirde gezerken dünyanın en önemli okullarından biri olan Oxford University'e ve Pitt Rivers Museum'a uğramayı ihmal etmemelisiniz. Oxford Botanic Gardens & Arboretum'da gezerek veya nehirde kano turu yaparak romantik İngiliz tatilinize tat katacak duraklardan. "Pride & Prejudice" tarzı romantik bir piknik için gidilebilecek en uygun yerlerden biri Port Meadow. Burada tarihi bir han olan The Perch'e uğrayarak içecek eşliğinde nehir ve muazzam bahçe manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
İngiliz gizem ve hayalet hikayeleri ünlüdür. Bu yüzden neden sevgiliniz veya eşinizle eğlenceli bir Oxford tarihine dair interaktif bir dramatik hayalet turuna katılıp, geceyi Oxford'un en ünlü pub'larından birinde sonlandırmayasınız. Tabii Oxford'a kadar gitmişken Harry Potter filmlerinde kullanılan mekanların gezildiği turlara da katılabilirsiniz. Oxford'da en çok tavsiye edilen gezilerden biri de The Story Museum. En sevdiğiniz karakterleri yakından inceleyebileceğiniz bu müzede Narnia'nın dolabından geçip büyülü kütüphanelerde gezerek eğlenceli zaman geçirebilirsiniz. The Story Museum sohbetler, performanslar, atölyeler ve yalnızca yetişkinlerin katılabileceği masal geceleri gibi pek çok etkinliğe de ev sahipliği yapıyor.
Tokyo'dan yaklaşık 100 kilometre uzaklıktaki Fuji-Hakone-Izu National Park'ın parçası olan Hakone, kaplıcaları ve ünlü Fuji Dağı manzarasıyla biliniyor. Yerli turistin en çok tercih ettiği hafta sonu rotalarından olan Hakone'ye, kalabalıktan uzak bir tatil yapmak isteyenler için daha çok hafta içleri gelinmesi tavsiye ediliyor. Hakone'de dolaşmak için en uygun taşıtlardan biri tren yolculuğu. Tren, teleferik ve gemi turları, yalnızca ulaşım için değil harika manzaraları izlemek için de öneriliyor. Japon modern ve çağdaş sanatına dair derinlikli bir deneyim için Hakone Open Air Museum'u ziyaret edebilirsiniz. Buradaki heykellerin tamamı parkta belli bölgelere yerleştirilmiş durumda olduğu için doğa ve sanatı aynı anda hissedebilirsiniz. Hakone Open Air Museum'da Pablo Picasso'nun eserlerinin sergilendiği Pablo Picasso Hall gibi kapalı sergi alanları da mevcut. Açık alan heykellerinden en rağbet göreni ise renkli vitray camların büyüleyici ışıkları eşliğinde sarmal bir merdivenden inanılmaz manzaralı terasına çıktığınız Symphonic Sculture isimli kule.
Hakone Shrine muhtemelen Hakone'deki en çok fotoğraf çekilen yerlerden biri. Buradaki Hakone Shrine Gate'te önünüzde göl, arkanızda ise dağ manzarası ile partnerinizle unutulmaz bir fotoğraf çektirebilirsiniz. Tabii ki tapınağı da gezmeyi unutmamalısınız. Hakone'de mutlaka gitmeniz gereken yerlerden biri de çay evleri. Yöresel bir deneyim için bu çay evlerinden birine mutlaka uğramalısınız. Çiftler için özel kaplıca odaları sunan tesislerden birini de ziyaret edebilirsiniz. Buradaki sıcak su dolu taş kaplıcalarda rahatlarken yemyeşil orman ve dağ manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Hakone'de en çok tavsiye edilen durak ise Lake Ashinoko. Görebileceğiniz en büyüleyici manzaralara burada ulaşabilirsiniz. Lake Ashinoko'nun çevresindeki restoranlara uğrayarak yöresel lezzetleri de deneyebilirsiniz.