AMERİKA’NIN EN ÇOK OKUNAN KADIN YAZARLARINDAN SARAH JIO

Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu toplam 30 ülkede eserleri yayınlanan çok satanlar listesinden inmeyen Sarah Jio, Türkiye’deydi. Nazik olduğu kadar içten davranışlarıyla gönlümüzü fetheden Sarah ile bir araya geliyoruz.

11 Kasım 2015 Çarşamba 16:42 | Son Güncellenme:
12 dakika okunma süresi

Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu toplam 30 ülkede eserleri yayınlanan çok satanlar listesinden inmeyen Sarah Jio, Türkiye’deydi. Ünlü yazar, tüm dünyada ilk kez Türkiye'de yayımlanacak yeni kitabı Yeşil Deniz Kabuğu ile okurlarıyla buluşurken; TÜYAP’da da okurlarıyla bir araya geldi. Kendi alanında çok beğenilen, kısa sürede ülkemizde büyük bir okuyucu kitlesi edinen yazar, pozitif enerjisiyle içine girdiği ortamın anında aurasını değiştiriyor. Yalnızca kitaplarıyla değil, birçok uluslararası dergiye yazdığı makaleleriyle tanınan Sarah Jio aynı zamanda 3 çocuk annesi. Nazik olduğu kadar içten davranışlarıyla gönlümüzü fetheden Sarah Jio ile The Grand Tarabya'da bir araya geliyoruz ve üretken dünyasında keyifli bir yolculuğa çıkıyoruz. 


Yazarlık kariyerinize nasıl başladınız?
Yazar olmak istediğimi çok genç yaşlardan itibaren biliyordum. Aslında ilk “kitabımı” 7 yaşındayken yazdım ve bir genç yazarlar yarışmasını kazandım. Bu ve ailemin desteğiyle üniversitede yazarlık üzerine eğildim. Gazetecilik eğitimi aldım ve ilk kitabımı yazmadan önce yıllarca gazeteci olarak çalıştım (dergilere katkıda bulunmaya devam ettim).


Kitaplarınız çok satan listelerinin başlarında. Sırrınız nedir?
Kitaplarım dünya çapında ilgi gördüğü için minnettarım. Bir sırrım var mı bilmiyorum, kariyerimde işe yarayan tek bir yol gösterici ilkem var. Yıllar önce, sadece, beni gerçekten heyecanlandıran hikâyeleri yazmaya karar verdim. Bir fikrin kitaba dönüşmesi için ki birçok fikrim var gün boyunca aklımdan çıkmaması ve geceleri beni uyutmaması gerekir. Sonuçta okuyucularımdan beni heyecanlandırmayan bir hikâye için heyecanlanmalarını bekleyemem.


Romanlarınızı yazmaya nasıl hazırlanıyorsunuz?
Fikirlerim üzerine düşünerek ve yazmaya başlamadan önce araştırma yaparak çok zaman harcıyorum. Bunları yaptığımda genelde kitabıma mükemmel bir isim buluyorum ve hikâyenin tam olarak nasıl başlayıp nasıl biteceğini biliyorum. Aslında genelde ilk olarak son bölümü yazıyorum.


Üç çocuğunuz var. Küçük çocuklarınız varken böyle başarılı bir kariyere sahip olmak zor mu?
Eh, kesinlikle zor bir mücadele! Hayatım dengeleme üzerine kurulu. Çok fazla kahve içiyorum ve muhtemelen uyumam gerektiği kadar uyumuyorum, ama yaptığım şeyi sevdiğim için şanslıyım: bir yazar ve bir anne olmak dünyanın en mükemmel iki işi.

 


Agapi’de ana karakter aşkı görebiliyor. Eğer şansınız olsaydı kendiniz için hangi özel yeteneği seçerdiniz?
Zamanda geriye gitme yeteneğini! Farklı yapacağım birçok şey ve tekrar konuşma şansına sahip olmak istediğim birçok kıymetli insan var. Yine de hayat pişmanlıkla ilgili değildir. Hayat mükemmel değil ama bugün aldığı halden memnunum.


Bugünlerde en sevdiğiniz kitap ve filmler hangileri?
Eski, klasik filmleri seviyorum, özellikle de Nora Ephron’un işlerini (Sevginin Bağladıkları, Mesajınız Var vb.) Bu ara birçok anı ve kurgu dışı kitap okuyorum. Daha yeni Elizabeth Gilbert’ın Big Magic kitabını bitirdim.


Hayatta sizi ne mutlu eder ve ne üzer?
Her şeyden önce çocuklarım beni mutlu ediyor. Üç küçük oğlum var, saflar ve hayatımın neşesi onlar. Hayatımdaki adamı seviyorum, iki yıl önce geçirdiğim acılı boşanmadan sonra tekrar neşe ve mutluluk hissetmek harika bir duygu. Beni ne üzer? Sırf kendileri üzgün diye diğerlerini de üzen insanlar. Huzur içinde yaşayamaz mıyız?


Kitaplarınız 30’dan fazla ülkede yayımlandı. Türkiye’de de önemli miktarda hayranınız var. Farklı kültürlerden insanlara ulaşıp onların hayatına dokunmak nasıl hissettiriyor?    
Fazlasıyla minnettarım ve dünya çapında yayımlanma fırsatına sahip olduğum için çok heyecanlıyım. Bu kadar çok ülkenin okurlarından haber almak ve hikâyelerimin bu kadar çok insanın hayatı üzerinde, küçük de olsa, etkisi olduğunu bilmek çok büyük bir keyif. Özellikle Türkiye’deki okurlarıma teşekkür ederim, coşkuları, nezaketleri ve romanlarımı böyle sahiplendikleri için. Kariyerimin en şaşırtıcı ve heyecanlı gelişmelerinden biri bu.


İlk kitabınızı ilk defa raflarda gördüğünüzde, ilk imza gününüzde ve ilk kitabınız diğer dillere çevrildiğinde nasıl hissettiniz?
Kulağa saçma gelebilir ama ilk kitabımın yayımlanması dünyaya bir bebek getiriyormuşum gibi hissettirdi. Çok mutluydum ve uzun uzun kutladım. İlk kitap imzalayışımda çok gergindim. Düşünüp durdum: “Bu insanlar buraya gerçekten beni görmek için mi geldiler?” Ve ilk romanım için Almanya’da teklif savaşı verdiklerini duyduğumda çok şaşırmıştım. İlk başladığımda hikâyelerimi dünya çapında satabileceğimi hiç düşünmemiştim.


Hikâyelerinizi yazarken nelerden ilham alıyorsunuz?
Her şeyden... Arkadaşlarımın anlattıklarından, radyoda duyduğum müzikten, hatta kafelerdeki yabancıların konuşmalarından duyduklarımdan. Her zaman yeni hikâyeler ve ilham kaynakları arıyorum.


Bir yazar olmasanız ne olurdunuz?
Belki bir diyetisyen çünkü yemek ve sağlık konularını seviyorum. Ve şarkı söyleyebilseydim, ki söyleyemiyorum, bir caz şarkıcısı olabilirdim.


Çok fit ve güzelsiniz. İlgilendiğiniz bir spor var mı? Formunuzu nasıl koruyorsunuz?
Teşekkürler! Koşmayı ve yoga yapmayı seviyorum. İkisi de hem formumu korumaya hem de stresten arınmaya yardımcı oluyor ve garip bir şekilde, koşmak özellikle yaratıcılığım için yararlı oluyor. Koşarken hep yeni fikirler buluyorum.


Modayla aranız nasıl? En sevdiğiniz tasarımcılar kimler?
Moda züppesi sayılmam. Hatta modayla pek aram yoktur. H&M veya Zara’dan beş elbise almayı pahalı bir tasarımcı elbisesi almaya tercih ederim. Tarzım gündelik, rahat ve pek gösterişli değil. Taytlar, fazlasıyla büyük gelen kazaklar ve gündelik elbiselerle yaşıyorum.


Pena Yayınları’nın misafiri olarak Türkiye’ye geliyorsunuz. Pena’yla çalışmaya nasıl karar verdiniz?
Pena, Amerika edebiyat camiasında saygı gören harika bir yayınevi. Gelecekteki kitaplarım için çok güzel bir teklifte bulundular ve hikâyelerim için çok hevesliler. Kitabımı Türkiye’de yayınlamak için mükemmel bir seçim olduklarını biliyorum.


Daha önce Türkiye’ye bulundunuz mu? İstanbul hakkında ne düşünüyorsun?
Türkiye’de bulunmadım ama arkadaş ve ailemden birçok kişi bulundu. En küçük erkek kardeşim Türkiye’yi bu yıl ziyaret etti ve bu ülkeye gerçekten âşık oldu. Türk okurlarımla tanıştığım için çok heyecanlıyım! İstanbul bence dünyadaki en ilginç ve güzel şehirlerden biri. Yemeklerin ve manzaraların mükemmel olduğunu gördüm ve birçok yemeği ve mekanı tecrübe ettim.


Türk okurların kitaplarınıza olan ilgisini nasıl açıklarsınız?
Keşke kesin olarak bilseydim! Çeşitli kitaplarımın bazı ülkelerde neden ve nasıl best-seller olduğunu bilmiyorum. Bazı kitaplar farklı ülkelerde farklı tepkiler alıyorlar. Türk okurlar hikâyelerimi böyle sahiplendikleri için gerçekten minnettarım. Geçenlerde İstanbul’dan bir okur, kitaplarımı insanlara umut verdiği, onları hayal kurmaya yönelttiği için sevdiğini yazdı, belki de bu Türk okurların kitaplarla bağ kurmasının en büyük nedenidir. Ya da belki Türk okurlar da kalplerinde benim kalbimde olduğum gibi romantiklerdir.


Kitaplarınızda farklı yer ve zamanlar var. İstanbul da romanlarınızdaki bu yerlerden olacak mı?
Sanırım evet! Çalışmalarımda Türk bir karakterin önemli rol aldığı bir fikrim var. Bu konuda düşüneceğim ve İstanbul’dayken araştırma yapacağım!


Türk okurlarınıza vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Sevgi ve destekleri için kıymetli okuyucularıma çok teşekkür ederim. Türk bir okurun bana yazdığı bir şeyle duygulanmadığım gün olmuyor. Sizin bu kibarlığınız beni daha çok yazmam için cesaretlendiriyor, yaptığım şeyi yapmayı neden sevdiğimi hatırlatıyor. Türk okurlar hikâyelerimde neşe ve anlam buldukları için her zaman minnettar olacağım, umarım Türkiye için gelecek yıllar boyunca yazarım.   

 

Röportaj: Beyza ÖZEL

EN ÇOK OKUNANLAR

Doğu Ekspresi ile Yeni Keşifler

Doğu Ekspresi ile Yeni Keşifler

4 dakika okunma süresi
Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

6 dakika okunma süresi
Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

1 dakika okunma süresi
2024 MTV Avrupa Müzik Ödülleri: Unutulmaz Anlar

2024 MTV Avrupa Müzik Ödülleri: Unutulmaz Anlar

2 dakika okunma süresi
2024 Baby2Baby Gala'da Yıldızlar Geçidi

2024 Baby2Baby Gala'da Yıldızlar Geçidi

2 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Erol Tabanca ve İdil Tabanca ile Sanat Üzerine

Erol Tabanca ve İdil Tabanca ile Sanat Üzerine

Refik Anadol ve Rafet Fatih Özgür ile “Inner Portrait” Projesi Üzerine

Refik Anadol ve Rafet Fatih Özgür ile “Inner Portrait” Projesi Üzerine

Niş Lezzet Üssü: La Plage No: 14

Niş Lezzet Üssü: La Plage No: 14

METT Bodrum'da Şef Kyung Soo Moon'un Mutfak Sırları

METT Bodrum'da Şef Kyung Soo Moon'un Mutfak Sırları

Aslı Gümüşel Hakkında Bilinmeyenler

Aslı Gümüşel Hakkında Bilinmeyenler

Luigi Stinga ile İtalyan Mutfağı

Luigi Stinga ile İtalyan Mutfağı

Estée Lauder Şirketleri'nin "Pembe Kurdele" Hareketi

Estée Lauder Şirketleri'nin "Pembe Kurdele" Hareketi

“Frida Kahlo'nun Günlükleri” Sergisi Hakkında Merak Edilenler

“Frida Kahlo'nun Günlükleri” Sergisi Hakkında Merak Edilenler

Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu

Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu

Rabia Güreli ile Contemporary Istanbul Üzerine

Rabia Güreli ile Contemporary Istanbul Üzerine

Buse Terim'in Bilinmeyenleri

Buse Terim'in Bilinmeyenleri

Zehra Işık x Mert Aslan ile Yeni Koleksiyon Üzerine

Zehra Işık x Mert Aslan ile Yeni Koleksiyon Üzerine