MU TUNÇ İLE TANIŞIN!

Yetenekli yönetmen Mu Tunç ile Duru Olmak adlı yeni belgesel filmi ve zamansız yapımlar üzerine konuştuk.

10 Haziran 2020 Çarşamba 20:08 | Son Güncellenme:
6 dakika okunma süresi

 

İlerleyen günlerde İstanbul Film Festivali’nde galası yapılacak “Duru Olmak” belgesel filmi için Nükhet Duru ile yollarınız nasıl kesişti?

Nükhet Duru ile yaklaşık bir buçuk sene önce, kendisi “Hikayesi Var’ albümüne başlamadan önce ağabeyim Orkun Tunç aracılığıyla tanıştım. Ağabeyim Nükhet Duru’nun yeni albümünün müzik süpervizörlüğünü yapıyordu. Konuşmaları sırasında, “Neden bu albümün kayıt sürecinde stüdyo anlarını çekmiyoruz, neden her şarkının klibini yapmıyoruz?” gibi düşüncelere dalmışlar. Ben de o sırada dahil oldum konuya. Nükhet Duru ile tanışınca kendisinden büyülenmemek imkansız. 

 

Bu çalışmada sizi en çok etkileyen şey ne oldu, anlatabilir misiniz?

Nükhet Duru’nun kendisi. Biz normalde albüm kaydederken her bir şarkı için film hazırlamak üzerine anlaşmışken; ben kendisini tanıdıkça öyle şeyler çektim ki, bu görüntülerin harddisklerde çürüyüp gitmesine göz yummak istemedim. Nükhet Duru, zamanının çok ötesinde müzikler yapmış bir sanatçı. Kariyerine başladığı yıllarda, birçok popüler ismin tercih ettiği “güvenli” seçimleri yapmak yerine kendi düşünceleriyle ilerlemiş. Bunun farkına varmak beni çok etkiledi. Hatta ben kimseye söylemeden, bütün bir yaz boyunca çalışıp ilk filmin iskeletini çıkardım. Bütün bu isteğim ve heyecanım aslında Nükhet Duru’da gördüğüm duygu durumundandı. Hiçbir beklenti içine girmeden, neredeyse hiçbir destek almadan, canla başla bu filmi bitirmeye çalıştım. 

 

Filmi hazırlarken sanatçının en çok hangi parçaları size hitap etti? Hangilerini dinlediniz?

Çok fazla var çünkü Nükhet Duru dediğim gibi, “İnsanlar beni çok sevsin” mantığında şarkılar söylememiş birisi. Mesela, “Geberiyorum” isminde bir albümü var. Yani bakar mısınız? Albümün ismi “Geberiyorum.” Bu isimdeki bir albümün doğal olarak bütün şarkıları inanılmaz. Klasiklerden bahsetmiyorum bile; “Melankoli” veya “Ben Sana Vurgunum” gibi. Ama beni en çok etkileyen şarkısı “Kaldırımlar.” Bu röportajı okuyanlara, yazın geldiği bugünlerde, tam gün batımı sırasında o şarkıyı yüksek sesle dinlemelerini rica ediyorum. Ne demek istediğimi anlayacaksınız. Dinleyenlere şimdiden sevgilerimi iletiyorum.

 

Nükhet Duru’nun dünyasını nasıl anlatırsınız?

Zamansızlıkla. Nedense bu topraklarda yaşayan sanatçılar son zamanlarda 
fazlasıyla sosyal medya ve teknolojinin kurbanı olmaya başladı. Sürekli görünür olmaya çalışıyorlar ve popüler olanın peşinden gidiyorlar. Bu filmle aslında yeni nesil sanatçılara ve birçok insana bir şekilde öze dönebileceğimizi göstermek istedim. Yani biz de Nükhet Duru gibi olabiliriz demek istiyorum. Bu mümkün. 

Filmleri değerli kılan nedir? Yönetmen olarak bir yapıma neye göre değer biçersiniz?

Bir filmi değerli kılan şey, zamansız bir duyguyla yapılmış olması. Ben buna göre bir filme değer veririm. İnanın bana, 100 senesini doldurmuş bir sanat formu olan sinema, her türlüsünü gördü. Ünlü olmak için veya çok para kazanmak için film çekenlerin hepsinin sonu kötü bitti, birçoğu hatırlanmıyor bile. Türkiye’de biyografi ve yakın tarihe karşı fazla ilgi olmadığı için bu tarz örnekleri, ne okullarda ne de gündelik hayatta duyuyoruz. Ben bu hikayeleri görerek büyüdüm ve bu nedenle zamansız olmayı çok önemsiyorum. Özden gelen bir duygu üzerine bir şeyler yapan insanlara saygı duyuyorum. Değer yargım bir şeyin zamansız oluşuyla ilgili. 

Bugüne dek onlarca kez izlediğiniz ve her seferinde size aynı duyguyu yaşatan yapımlar hangileri?

F.W. Murnau’nun “Last Laugh” isimli filmi. Bir başyapıt. Neredeyse üzerinden 100 sene geçti bu filmin. Şu anda açıp izleyin, hala yaşadığımız bazı olaylara cevap veriyor. Michael Mann’in “Heat” filmi ise bütün sinema algımı değiştirdi. Örneğin ben, hem karizmatik filmler yapıp hem de insanların ilgisini çeken yapıtlar olabileceğini kanıtlamaya çalışan bir yönetmenim. Bu düşünceyi bana kazandıran kişi Michael Mann oldu. John Hughes’un “Breakfast Club” filmi de favorilerimden. Ve elbette Nicholas Ray’in “Rebel Without A Cause” adlı filmi. 

Lara MUTLU - lara.mutlu@alem.com.tr

EN ÇOK OKUNANLAR

Türk ve İngiliz Zarafetinin Yansıması: Lion Diamond

Türk ve İngiliz Zarafetinin Yansıması: Lion Diamond

1 dakika okunma süresi
Artkolik ve Sırmaison'un İş Birliğiyle Sanat Etkinlikleri Başlıyor

Artkolik ve Sırmaison'un İş Birliğiyle Sanat Etkinlikleri Başlıyor

1 dakika okunma süresi
John Galliano Maison Margiela'ya Veda Etti

John Galliano Maison Margiela'ya Veda Etti

5 dakika okunma süresi
Cupra City Garage 10. Lokasyonuyla İstanbul'da

Cupra City Garage 10. Lokasyonuyla İstanbul'da

1 dakika okunma süresi
Kesintisiz Mobilite için Yeni Adım

Kesintisiz Mobilite için Yeni Adım

2 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Eylül Ayı Dizi Önerileri

Eylül Ayı Dizi Önerileri

Kış Gecelerine Sıcaklık Katacak Yılbaşı Temalı 13 Film

Kış Gecelerine Sıcaklık Katacak Yılbaşı Temalı 13 Film

Squid Game 2. Sezon Tarihi Belli Oldu

Squid Game 2. Sezon Tarihi Belli Oldu

Hande Erçel ve Barış Arduç “Aşkı Hatırla” İçin Bir Araya Geldi

Hande Erçel ve Barış Arduç “Aşkı Hatırla” İçin Bir Araya Geldi

Haziran Ayı Dizi Önerileri

Haziran Ayı Dizi Önerileri

2025'in İlk Haftası Vizyona Girecek Filmler

2025'in İlk Haftası Vizyona Girecek Filmler

81. Venedik Film Festivali'nde Öne Çıkan Yapımlar

81. Venedik Film Festivali'nde Öne Çıkan Yapımlar

En İyi 20 Kore Dizisi

En İyi 20 Kore Dizisi

En Yakın Arkadaşınızla İzlemeniz Gereken Filmler

En Yakın Arkadaşınızla İzlemeniz Gereken Filmler

Ağustos Ayı Dizi Önerileri

Ağustos Ayı Dizi Önerileri

Haziran Ayı Film Önerileri

Haziran Ayı Film Önerileri

Bir Solukta İzleyebileceğiniz 13 Mini Dizi

Bir Solukta İzleyebileceğiniz 13 Mini Dizi