Tasarım Tutkusu

Kariyer yolculuğunuzu ve DK İç Mimarlık olarak verdiğiniz hizmetleri bizimle paylaşır mısınız?

Haliç Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü mezunuyum ve 12 yıldır bu mesleği yapıyorum. İç mimari çalışma alanları yaşam alanlarının tümüdür. DK İç Mimarlık olarak; villa, ofis, kafe, restoran, hastane, otel gibi mekanlar üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Proje, danışmanlık ve uygulama olarak hizmet veriyoruz. Bir mimar mekanın içinde kullanıcılara işlevsel, yapısal ve estetik ölçütlere göre en uygun tasarımı sunmak için çözümler üretir. Daima bireylerin yaşam kalitesini ve konforunu amaçlayan tanımlı mekanların, tanımlı işlevlerle, kullanıcı için biçimlendirilmesi ve tasarlanmasını ilke edinmiştir. DK İç Mimarlık mekan organizasyonuna yeni ve ekonomik çözümler getirmek amacı ile tasarımlar yapar. Malzeme ve teknoloji alanındaki gelişmeleri, mekan ve donanım tasarımlarında kullanır. Mekan tasarımının ilk aşamalarından, etütlerden, uygulamaların bitimine kadarki süreci profesyonel ekibiyle hayata geçirir. DK, mekana özgü donanımların elde edilen veriler doğrultusunda boyut ve kullanım verilerini saptar, özgün biçimleri gerçekleştirir. Yapımı tamamlanmış veya eski işlevi dışında yeni bir kullanım amacı kazandırılacak yapıların iç mekanlarında öngörülen yeni işlevi, insanın yaşam ve davranış biçimlerine göre çözümler ve düzenler. DK İç Mimarlık kültür kalıtı ya da tarihi eser olarak belirlenmiş eski yapıların iç mekanları ve burada yer alan ögelerin (mobilya, yapı elemanları vb.) saptanması ve restorasyonunu yapar. Geleneksel sanat ve kültürümüzün benimsetilmesi ve tanıtılmasına böylece aracı olmak çalışma alanımızın içindedir.

Tasarım sürecinde nasıl bir yol izliyorsunuz? Sizin için olmazsa olmaz unsurlar nelerdir?

DK İç Mimarlık olarak bu şartlar altında her projenin başında bölge, alan, yerel kalıplar, kültürel ve fiziksel kaynaklar üzerine uzun uzun görüşmeler yapılmasının önemli olduğunu düşünmekteyiz. Bu bağlamda projenin kolektif ve psikolojik özelliklerini ortaya çıkarmak için çok katmanlı bir okuma, araştırma ve anlama çabası yürütmekteyiz. Tabii bu aynı zamanda sosyal, ekonomik ve ideolojik faktörleri de içeren bir okuma. Farklı ölçeklerde ve konularda üretim yapılan bir mimarlık stüdyosu ortamında, her bir projenin ve bireysel durumun belirli sorularını belirlemek, özel koşulları analiz etmek ve verilen durumun çok katmanlı tanımıyla yanıtları aramak önemlidir. Projenin bir sonraki tasarım aşamasında, bilinen tarzlar, çağdaş dürtülerle motive edilen mimari hareketler ve günümüz tasarım alışkanlıkları askıya alınır. Bunun yerine amaç; süreci, onu koşullandıran konunun getirdiği genişletilebilir bir itirazla, başka bir deyişle tasarımcının bireysel yorumlarını ve kendi içinde yeniden keşfedebileceği hayal güçlerini sağlamaktır. Buna paralel olarak sürece uygulanan bu bilinç, tutku, sezgi, bilgi ve tecrübe çerçevesinde malzeme ile akıl arasındaki alanda belirli bir konumda yer alan çok katmanlı ve kararsız söylemsel oyunu yapılandırır. Bu şekilde, her tasarım, her bir farklı durum tarafından ortaya atılan ayrı sorulara bir yanıt olan benzersiz ve özgün bir çözüm olarak ortaya çıkar. Aaron Betsky'ın şu sözünü hatırlatmak isterim. "Yeterince tutarlılık duygusu bulabiliyorlar, geleneğe, ticari normlara ve yapı normlarına yeterince uyuyorlar, devam eden, uzaklaşan, küçük bir yere kayan bir şeyi ortaya koyabilmek için toplanma, kendisini kentsel veya doğal manzaraya katlar ve manzarayı, diğer insanları veya tanrısallığın varlığını izlemek için oturmak istediğiniz bir yer oluşturur." Tasarlama sürecini oluşturduğu düşünülen dört temel aşama şu şekilde sıralanarak açıklanabilir; birinci aşama, "hazırlık'' aşaması olarak adlandırılmaktadır.

Bu aşamada tasarımcı tasarlanacak nesne (mimari nesne) için araştırmalar yapar, tasarlanan nesnenin tasarlanmasına neden olan insanların isteklerine ve bilgilerine başvurur ve elde ettiği bilgileri önceki deneyimlerinden elde ettiği birikimlerle harmanlar. Örneklenecek olursa, bir mimari tasarım için gerekli olan fiziksel çevre kontrolü bilgileri, kullanıcı gereksinimleri gibi bilgiler bu aşamada toplanır. İkinci aşama, "kuluçka'' aşaması olarak adlandırılmaktadır. Bir önceki aşama olan hazırlık aşaması tamamlandıktan sonra tasarımcı bir süre tasarlayacağı nesne hakkında çalışmayı bırakır ve konu hakkında düşünce üretimi yapmaz. Ancak bu noktada modern bilimin açıklayamadığı bir dizi zihinsel faaliyet tasarımcının zihninde devam etmektedir. İşte hazırlık aşamasından sonra gelen bu dinlenme aşaması kuluçka olarak tarihlendirilmektedir. Üçüncü aşama "aydınlanma'' aşaması olarak adlandırılmaktadır. Hazırlık aşaması boyunca beyin gerekli olan zihinsel faaliyetleri tamamladıktan sonra, ki bu aşamanın ne kadar süreceği ve ne zaman sonlanacağı deneysel yollarla tahmin edilememektedir, bir anda tasarlanacak nesne hakkındaki ilk fikirler ortaya çıkar. İşte bu ilk fikirlerin ortaya çıktığı aşamaya "aydınlanma'' aşaması denmektedir. Aydınlanma tasarımcının önceki tecrübelerinden elde ettiği bilgileri, tasarlanacak o belirli nesne hakkında hazırlık aşamasında topladığı bilgilerle sentezlemesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Son aşama, "gerçekleştirme'' aşaması olarak adlandırılmaktadır. Aydınlanmayla ortaya çıkan fikirlerin belirli bir olgunluğa gelmesinden sonra o fikirleri kabul edilebilir, akılcı, verimli ve uygulanabilir biçime bu aşamada büründürülmektedir. Tasarlama sırasında yapılan eylemlerin tümü tasarlama sürecini oluşturur. Bu süreci oluşturan çerçeve içinde proje planlanır, organize edilir ve geliştirilir. Yukarıda anlattıklarım tasarlama sürecine tek bir tasarımcı tarafından başlanılıp bitirilmesi durumları için geçerlidir. Tasarımın firma içinde ele alınışıysa farklı bir yapı göstermektedir. Bu tür bir süreç içeren tasarım çalışmalarına organizasyonel tasarlama süreci denilmektedir. Ekip çalışmasında şu hususlar üzerinde özellikle durulması gerekmektedir; bunlar, etkilenilen değerlerin, istenen değerlerin, gerçek değerlerin ve seçimlerin çok dikkatle ele alınması olarak tariflendirilebilir. Ekip çalışmasının bir diğer artı yönü ise her bir tasarımcının önce takım arkadaşlarını sonra da işvereni ikna etmesi gerekliliğidir. Yani tasarımcının istediği tasarım kararlarının hepsi için bilimsel veya daha doğru tarifle geçerli bir açıklama getirmesi gerekliliğidir. Sözü edilen özelliklerin sağlanması için de tasarımcıların iç faktörleriyle dış faktörleri birleştirebilir.

İlham kaynaklarınız neler? Bizimle paylaşır mısınız?

Bir tasarımcı, bir tasarımı ele alırken o zamana kadar gördüğü ve deneyimledikleri ile mevcut tasarıma yaklaşır. Bu benim için de geçerli bir unsur. Biraz daha detaya inmek gerekirse; sayısını hatırlayamayacağım kadar çok proje teslim ettim. Fakat işini sevmek ve işine meraklı olmak, her yeni gelen projede aynı heyecanla yola çıkmanı sağlıyor. Önemli olan o projenin içine dahil olmak ve yaşamak. Alıcılarımızdan bize geçen enerji, istek ve talepleri mekanın kendi dili ve anlatımı, mevcut yapının bölgesi hakkında gözlem yapmak, günümüzün değişen trendlerini araştırıyor olmamız, kendi tarzımın da bütün bu unsurlar ile birleşmesi ve tasarımda buluşuyor olması ortaya çıkan tasarım çalışmasında etkili yaklaşımlardır.

Tasarımlarınızda imzanızı oluşturan, öne çıkan detaylar neler?

Küçük dokunuşlar ile büyük değişimler yaratabilirsiniz. Bir mekanı ele alırken estetik ile kullanım amacınızda göz önünde bulundurarak değerlendirmeniz gerekmektedir. İnsan doğası gereği zaman içinde yaşam alanında değişiklikler yapmak isteyecektir. Bu değişiklikleri yapmak istediğinde büyük zorluklar ve ekonomik harcamalar yapmamak adına bazı kolay çözümler sunabilirim. Örneğin yaşam alanında tasarım yapılırken altın oran dengesi dikkat edilmesi gereken bir unsurdur. Kullanılan ürünlerin, renklerin, dokuların ebatı, dokusu, mekan içindeki miktarı ve ölçütleri bu değişimlerde önemli rol oynar ve yapacaklarımız anlamında çıkış noktamızdır. Seçtiğimiz renkler ve ürünler mekanda anlatmak istediğimiz dilin ve başka bir ürünün önüne geçmemelidir. Açık tonlar büyük kütleli ürünlerde tercih edildiğinde, üzerindeki kırlent değişimleri, bir perdedeki kanatların değişimi, halının değişimi, sandalye veya bir duvar kağıdının değişimi çok daha basit ve ekonomiktir. Bu küçük dokunuşlar mutlaka o alanın tazelenmesini sağlayacaktır. Projenin tasarım sürecinde dikkat ettiğim hususlar öncelikle kullanıcısını anlamak ve hayalindeki yaşam alanını bizim tasarım gücümüz ile geliştirerek sunmak. Yine tasarım oluştururken estetik ve görsellik çok önemlidir, yakalamak istediğimiz etkiyi alırken fonksiyonel kullanımdan asla vazgeçmemeliyiz. Yapılan tasarımlar zaman içinde gerçekleştirilebilecek değişik dokunuşlara açık olmalı ve bazı küçük dokunuşlar ile bu değişim havasını bize yaşatmalı. Kullanıcı için konforu yaşatacak ve kendini özel hissedeceği alanlar oluşturmaya gayret ediyorum. Hem kullanıcının sıkılmayacağı hem de eskimeyecek bir mekanın sırrı o mekanın kullanıcısını çok iyi anlamaktan geçer. Kişiye özel tasarımları yapan bir iç mimarın asıl amacı kişinin yaşam alanındaki beklentilerini çok iyi etüt etmek ve mekan tasarımını günümüzün tasarım trendlerinden esinlenerek kullanıcının hayalindeki dünyaya yaklaşmaktır.

Bugüne kadar sizi en çok heyecanlandıran projeniz hangisiydi?

Her yeni projemde, her defasında ilk kez bir projeye başlıyormuşum gibi oluyor. Gelen projenin dünyasına dahil olup sokaklarında kayboluyorum ve açıkçası yolun sonunda ne çıkacak ben de merak ediyorum. Bu heyecan sanırım hala bu mesleği yapmamı ve yaptığım işlerde başarıya ulaşmamı sağlıyor. O olmasa benimle mesleğimin arasındaki ilişki de olmazdı diyebilirim.

Dünyada ve Türkiye'de yaptığı işleri severek takip ettiğiniz meslektaşlarınız kimler?

Zaha Hadid, amorf yapıların duayeni benim için. Frank Lloyd Wright, mimarinin doğa ile sentezini güzel işlemiştir. Mimar Sinan'ın yapılarını büyük zevkle incelerim. Frank Gehry, çağdaş mimari sentezini güzel yorumlayan bir mimardır. Özellikle Leonardo Da Vinci ve Dante'nin eserleri de çok etkileyici. Önemli eserleri inceleme merakım her daim devam ediyor.

Sizce iç mimari bir lüks mü?

İç mimari çalışma yapmak evet bir lüks ancak iç mimarla çalışmak bir lüks değil. Bu iki çalışma içeriği oldukça karıştırılmaktadır. Mesela iç mimari bir tasarım yapmak için rahat bir ekonomiye sahip olmak gerekir. İç mimarla çalışmak ise çıkılan bu yolculukta zamanı ve ekonominin dengesini sağlayarak istenilen tasarıma ulaşmak için gereklidir.

Size göre dekorasyonda en çok yapılan yanlışlar neler?

Mekandaki altın oran dengesine dikkat etmek gerekir. Hem renk hem de kullanılan ürünlerin ebatlarında mekanın eni, yüksekliği doğru ölçülmelidir. Kullanıcının zevkleri ve ihtiyaçları gözden geçirilip ihtiyaca yönelik en doğru ürünler tercih edilmelidir. Tüm ürünleri aynı anda bir araya getirmektense bazı parçalar sonradan eklenebilir. Büyük kütleli ürünlerde baskın renk tercihleri uzun süreli kullanımlarda sıkılmanıza neden olabilir. Baskın renk tercihlerini daha küçük hacimlerde ve ürünlerde tercih etmek ise sıkıldığınızda kolayca değişim yapabilmenizi sağlar. Kullanılan ışık miktarının da doğru hesaplanması gerekir.

Son dönemde öne çıkan trendleri sizden dinleyebilir miyiz?

Son dönemde tercih edilen dekorasyon tercihlerinde doğal malzemeler ve sadeleşme ön planda diyebilirim. Yine tercih edilen renk seçimlerinde ise tüm renklerin birbiri ile kullanıldığı, doğru miktarlarla dengelendiğinde rahatsız etmediğini görüyoruz.

Mesleğiniz ile ilgili en büyük hayaliniz nedir?

Dış etkenlerin bizi rahatsız etmediği bir ortamda güzel projelere imza atmak. Bunların içinde mutlaka yurt dışı çalışmalarım da olacak.

Kendi yaşam alanınızı nasıl dekore ettiniz? Evinizde en çok vakit geçirmeyi sevdiğiniz alan neresi?

Şu anda dekore ettiğim bir evde oturmuyorum. Ancak seçimlerim rahat ve doğal ürünlerden yana oluyor; özellikle sık değiştirilebilir aksesuar, mutfak malzemeleri ve tekstil grupları tercih ediyorum.

İşten arta kalan zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Tasarım dışında hangi alanlara ilgi duyuyorsunuz?

Seyahat etmek bana heyecan veriyor. Merak ettiğim şeyleri araştırmak da. Doğada spor yapmayı çok severim. Kitap yazmak gibi bir hayalim var. Bunu çok istediğimi, düşündüğümde bana verdiği heyecandan anladım. Deniz ile ilgili olan her şeyi çok severim bazen ona yakın olmak bile bana iyi gelir ve sevdiğim arkadaşlarım, yakınlarım ile vakit geçirmekten de keyif alırım.