Ocak 2021’de üçüncü kişisel sergim gerçekleşecek. Çok uzun zamandır içimde biriken tepkilerimi, söylemek isteyip belki de doğru şekli ile ifade etmenin tam bir yolunu bulamadığımı hissettiğim düşüncelerimi nihayet olabildiğince yansıtmaya çalıştım bu yeni seride. İnsanoğlunun görüp de görmezden geldiği gerçekleri göz ardı edemeyeceği bir şekilde önüne serdiğim bir enstalasyon olmasını planlıyorum.
Son iki senedir tam zamanlı olarak bu serginin hazırlığındayım. Yeni yeni dış hatları şekil almaya başladı ve aldığı gibi de tarihi koyduk. Günümüzün şartlarından dolayı sosyal mesafeye uygun ve hatta gerekirse son anda tamamen sanal da olabilecek şekilde her koşula hazır olması için planlar yapıyoruz.
Meraklı ve değişken. Düşünce biçimim haritasal bir tabana oturuyor ve herhangi bir konuya ilgi duyduğumda onu her açıdan anlamak için sonsuz detaya ihtiyaç duyuyorum. Kafamın içinde oluşan harita netleşirse ancak o zaman tam anlamıyla anlıyor ve bir konuyu benimsiyorum. Her dönemimde saplantılı olduğum bir konu oluyor ve üzerine yaptığım araştırmalar, oluşturduğum dosyalar ve fiziki haritalar sonucu ortaya birçok iş çıkıyor. Sanat pratiğimi üçgen şeklinde düşünürsek; en alt katmanda sonsuz araştırma dosyaları, röportajlar, videolar ve günlüklerim yer alıyor; en tepede ise bu karmaşadan süzülmüş ve damıtılmış semboller kalıyor. Genelde fonsuz, net semboller. Kafamda karmakarışık gördüğüm bir konuyu olabildiğince tek bir sembole indirgeme çabası sanat pratiğimi özetliyor olabilir.
Bizim evin duvarları işim dolayısıyla hep değişken. Evin sabit dekoru duvarları eskiciden alınmış fotoğraflar ve antik gravürlerle dolu. Bir de boş diye adlandırdığımız duvarlarımız var onlar ise benim işlerimle değişiyor. O an yaptığım tuvali bazen asıp duvarda çalışıyorum bazen de erkek arkadaşım Korhan bir işimi çok sevdiyse bir süre atölyeme gitmeden önce bizim duvarda bizimle kalıyor.
Diela ile çok keyif aldığım bir iş birliğimiz oldu ve ne mutlu bize ki çok güzel bir şekilde de devam ediyor. En çok yüzük takmayı severim. Ancak işim yüzünden sınırlı zamanlarda takabiliyorum. Rengine olan saplantım yüzünden altını çok severim ve yine yaşanmışlığı olan parçalar ilgimi çok çeker. Şeklinden çok hikayesi beni etkiler. Eskiden kimindi ya da bana kim hediye etmişti ya da hangi anıyı ölümsüzleştirmek için ben kendime yaptırmıştım gibi o parçanın manevi değerini benim için artıran hikayeler.
Fotoğraf: Selin SARAL