Tek taş yüzük, evlilik sembolü olsa da her genç kadının hayalidir. Hele bir de anne, anneanne veya babaanneden hatıra kalmışsa manevi değeri ile en zamansız mücevher olarak birinci sırada yer alır.
Alyans, ister tam tur isterse düz altın halka olsun (beş taş hariç) benim için zamansız mücevherlerin ikincisidir. Hatta ben alyansı; yüzük parmağı dışında işaret veya baş parmakta kullanmayı tercih ediyorum. Pırlanta dışında yakut, safir veya zümrüt taşlı olanları da pembe altın montür üzerinde çekici buluyorum.
En sık kullandığım ve vazgeçilmez olduğunu düşündüğüm mücevher ise halka küpedir. Aynı zamanda zamansızdır da. İlk kulağımı deldirdiğim vakit henüz 15-16 yaşındaydım. İlk küpem de küçük bir altın halkaydı. O günden beri büyük, küçük; taşlı, taşsız halka küpe çok severim. Mücevher tasarlamaya başladığımdan beri üretmiş olduğum halka küpelerin sayısını bilemiyorum. O kadar çok ki... Halka küpe her kadına yakışır. İster büyük isterse minicik olsun; yüze güzellik katar. Sotheby’s’in mücevher kataloglarına baktığımız zaman, bu üçünü yıllardan beri mutlaka görürüz.
Bunların dışında “rivière” olarak adlandırılmış su kolye ve bilezikleri, aile büyüklerinden yadigar kalmış broşları, eski Osmanlı elmas takılarını klasik mücevherlerden sayabiliriz.