Şevval Sam: Neler yapıyorsun şu sıralar?
Eda Ece: Çalışmaya o kadar alışmışız ki! Neredeyse 10 yıldır çalışıyorum, evde bu kadar çok vakit geçirmemiştim. Sen de aynı durumdasın diye tahmin ediyorum. Ertelediğimiz şeyleri yapıyoruz. Yemek yapmakla barıştım. Hayvanlarım çok mutlu. Ben evde olunca enerjileri değişti. Bir de sık sık cilt bakımı yaptım. Cildim dinlendiği için set zamanına göre çok daha iyi durumda. Kendimize döndük. Herkese ruhsal ve bedensel bir detoks oldu.
E.E: Yeni sezon ne zaman?
Ş.S: Herhalde 25 Temmuz civarında sete çıkacağız. Biraz da stoklu gitmek istiyoruz. Pandemi hiç beklenmeyen bir durum olduğu için stoksuz yakalandık. Elimizde birkaç bölüm olsaydı izleyicileri sezon sonuna kadar mahrum bırakmayacaktık. Diğer diziler gibi Eylül- Ekim'de başlar diye düşünüyorum.
Ş.S: İkimiz birlikte sahne çekerken eğleniyor musun?
E.E: Bir kafe sahnesi çekiyorduk. Hazırlanıp gelmişiz, bütün ekip bizi bekliyor. Ben hızlı konuşurum, Yıldız'ı da öyle konuşturuyorum. Ender biraz daha ağdalı ve işveli olduğu için ben senin laflarını da ezberlemiş oluyorum. Senin repliklerini farkında olmadan tekrar ediyordum. Sen onu görünce gözünden yaş gelene kadar gülmüştün.
Ş.S: Gözümden yaş gelecek kadar gülüyorum ve yarım saat set duruyor. Bir diğer rol arkadaşım Barış Kılıç'la da çok gülmüştük.
Ş.S: Senin favori sahnen hangisi?
E.E: Ben hamilelik ve lohusalık dönemini oynarken çok eğlendim. "Baby shower" partisi de favori sahnelerimden. Ender ve Caner ile oynamayı çok seviyorum. Bu sıralar yapımlarda iç içe türler var. Hem korku hem gerilim hem komedi bir arada olabiliyor. Bizim dizi de entrika dolu. Yeri geldiğinde gayet ciddi dramlar işleyen, yeri geldiğindeyse hayatın doğallığında komik. Acısıyla tatlısıyla doğal bir akışı var.
E.E: Diziye nasıl hazırlanıyorsun. Kıyafetlerini nasıl seçiyorsun?
Ş.S: Ben eskiden çok giyim kuşamla ilgilenen biri değildim. Dokuz yıldır Esra Başıbüyük ile çalışıyorum. Bedenime hangi kalıplar daha iyi uyar, tenime hangi renkler daha iyi gider, saç ve makyajda neler yapmalıyım gibi konularda kendimi daha iyi tanıyorum artık. Bunların bana çok büyük bir katkısı oldu. Kostüm ekibimiz de özenli çalışıyor. Kendimi rahat hissedeceğim, Ender karakteri olarak ifade edebileceğim kıyafetler seçmek için birlikte çalışıyoruz. İnsan kıyafeti nasıl taşıyacağını zamanla öğreniyor. Normalde kambur durma eğiliminde olan biri olmama rağmen Ender olduğum zaman omurgam dikleşiyor. Makyajda da biraz iddialı ve cesur olmak istiyorum. O kılık kıyafet ve o enerjiye girdiğim zaman konuşmam, tonlamam, yüz mimiklerim bir anda değişiyor.
E.E: Yıldız karakterini canlandırırken kolaya kaçabiliyorum. Rahatına düşkün, holding patronuyla evlenen eski bir garsonu canlandırıyorum. Başkalarında gördüklerine özeniyor. Bazen bilerek rüküşleştiriyoruz onu. Set ortamında zamanımız çok kısıtlı, buna rağmen sen saçın ve makyajın mükemmel olana kadar bekliyorsun.