Dünyanın neresine gidersek gidelim bizi etkileyen binalar olur. Gerek mimarileri gerekse de dekorasyonlarıyla bizi etkiler o yerler. Gelişen teknoloji sayesindeyse her geçen gün mimarlar sınırları zorluyor. Bazısı uçuk tasarımıyla bazısıysa sıra dışı çizgileriyle adından söz ettiriyor.
Jean-Marie Tjibaou Kültür Merkezi
Sıra dışı bina denildiğinde ilk akla gelen binalardan biri olduğuna şüphe yok. Renzo Piano tarafından tasarlanan bina 1998 yılından bu yana kültür merkezi olarak, Yeni Kaledonya’da kullanılmakta. Kanak halkının geleneksel evlerinden esinlenerek oluşturulan bina üç farklı bölümden oluşuyor.
Glass House
Dünyanın en şaffaf ve en ünlü evi desek çok da yanlış olmaz. Amerika Birleşik Devletleri’nin Connecticut Eyaleti’nde olan Glass House (Cam Ev) 1979 yılı Pritzker Mimarlık Ödülü’nü aldı. Philip Johnson’ın kendisi için tasarladığı bu ev modern mimarinin etkin bir rol modeli.
Brasilia Katedrali
Brezilya mimarisinde önemli bir role sahip olan Oscar Niemeyer tarafından tasarlanmış Brasilia Katedrali, dökme betonarmenin en güzel örnekleri arasında. Hiperbolik şekliyle adından söz ettiren bina 1970 yılından bu yana Brezilya’nın başkenti Brasilia’da turistlerin ilgi odağı.
Lloyd Binası
Pritzker Mimarlık Ödülü alan Lloyd Binası Richard Rogers tarafından tasarlandı. Binanın en büyük özelliği asansör, merdiven, elektirik ve su kabloları gibi sistemlerin binanın dışarısında olması. Sokaktan geçen insanlar bu şekilde binanın açık bir iç mekan olduğunu görebilir.
Sidney Opera Evi
Dünyanın turistik açıdan en önemli yerlerinden bir tanesi olan Sidney Opera Evi, Avustralya’nın en önemli simgesi. Opera Evi, Danimarkalı ünlü mimar Jorn Utzon tarafından tasarlandı. Bina 2007 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesine girdi.