Lara MUTLU - [email protected] / Fotoğraflar: Ertan Demirbilek - [email protected]
Gül Etker, Şehnaz Vardar ve Saadet Erdoğan... Enerji dolu bu üç kadın Rumelihisarı’ndaki Kiss The Frog’un ortakları. Mekan 2015’in Haziran ayında açılmış. Geçtiğimiz Ağustos ayında ise yenilenmiş. Hatta yanında bir de Köprüaltı isminde bir modern meyhane açmışlar. Kiss The Frog’u mutfağına girip yakından inceledik.
Mekan ismini nereden alıyor?
Gül Etker: Mekanın masalsı, çok eğlenceli, biraz sıra dışı olmasını hayal etmiştim zaten ilk başta. Dolayısı ile bir masala gönderme yapmak istedim. Kurbağayı öpüp prense dönüştürmek fikri de çok hoşuma gitti; umut dolu hisler iyidir her zaman. Çok mutluyum, istediğim etkiyi de gördüm. Hatta misafirlerimizin hediye ettiği kurbağalar zengin bir koleksiyon olma yolunda.
Nasıl bir mutfağa sahipsiniz?
Şehnaz Vardar: Mutfağımızın ana fikri, deniz ürünleri kullanarak güzel ve iştahlı yemekler sunmak. Taze ve mevsimler ürünler kullanarak, alışık olduğumuz lezzetlerden çok uzaklaşmadan yaratıcı, eğlenceli, yüzünüzü güldürecek lezzetler yaratma peşindeyiz.
Favori lezzetleriniz hangileri, hangi yemekler öne çıkıyor?
Saadet Erdoğan: Mürekkepli hamur tabanlı pizza çeşitlerimiz çok beğeniliyor. Tamamen kendi yaratıcılığımızı yansıtan sushi çeşitlerimiz çok özel. Hemen hemen her masada yer alan dört çeşit midye tenceremiz vazgeçilmez.
Yemekleri kim hazırlıyor?
Gül Etker: Menüleri, 15 senedir benimle beraber çok değişik menüler yapmama fırsat veren Şef Yusuf Şahin ile beraber hazırlıyoruz. Artık birbirini çok iyi anlayan bir ekip olduk. Yusuf’un tabiri ile ben ortayı yapıyorum, o da golü atıyor.
Burayla ilgili sizi en çok heyecanlandıran şey nedir?
Gül Etker: Klasik, herkesin birbirini taklit ettiği bir sistemin içine düşmememi sağlaması. Ortaklarımla beraber, hayal ettiklerimizi hiç taviz vermeden uygulayabildiğimiz, gelen misafirlerin tepkilerinden de bunun anlaşıldığını ve takdir edildiğini hissediyor olmamız işin en keyifli kısmı.