TUVANA BÜYÜKÇINAR İLE TASARIM ÜZERİNE

Lara MUTLU - [email protected] / Fotoğraflar Selin SARAL

Tasarımcılık maceranız ilk ne zaman, nasıl başladı?

Modaya karşı eğilimim ve hassasiyetim neredeyse çocukluk yıllarıma dayanıyor. Moda sektörüne aktif olarak girmem 1991 yılında çeşitli dergilerde moda editörlüğü yapmaya başlamamla gerçekleşti. Mimar Sinan Üniversitesi’nde Endüstri Ürünleri Tasarımı okurken ya dekorasyon ya da moda tasarımı alanında ilerlemek konusunda kararımı vermiştim. İlk markam olan A46’yı, 1999 yılında Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi’nde o zamanki kapı numarası 46 (şimdi 42 oldu) olan Kaşıkçıoğlu Apartmanı’nda, uluslararası tasarım markalarını ithal eden konsept butiğimiz için kurduk.  2003 yılında ise eşim Selim’le A46 Organization’u hayata geçirdik.  Yine 2005 yılında, öncesinde A46 mağazamızda zaman içerisinde ithal markalar yerine kendi tasarımlarıma yer vermeye ve tasarımlarımı dünya moda takvimine uygun olarak koleksiyon mantığı ve bütünlüğünde üretmeye başlamış olduğum için, aynı zamanda ihracatını da yapacağım Tuvanam markamızı ve hemen ardından ‘eveningwear’ yerine ‘daily-chic’ koleksiyonlarımızı içeren Tutti’yi kurduk. Son olarak sevgili ortaklarım Emine Kütük ve Alara Koçibey’le 3 Moms ve 3 Homes markalarıyla çocuk odaları ve ev dekorasyonuna yönelmiş olduk.

Asla giymem dediğiniz parçalar var mı?

Ben asla’ları olmayan bir yaklaşıma sahibim, çünkü trendler dolayısıyla değişime çok açık bir sektördeyiz. Bu nedenle tek başına beğenmeyeceğim bir parçayı doğru bir kombinle her halükarda değerlendirebileceğimi düşünüyorum.

Instagram’ın, dijitalleşen dünyanın tasarımlar üzerindeki etkileri neler sizce?

Ben sosyal medya kullanımının öncelikli olarak tüketim alışkanlıkları ve hızını çok etkilediğini düşünüyorum. Eskiden gidilen mekândaki davetliler arası bir endişe unsuru olan pişti olmak, artık çoğu insanı kendi kendisiyle yarışır hale getirdi, öyle ki eskiden sahne ve show sanatçıları için kullandığımız bir giydiğini bir daha giymeme tabirinin ben aktif sosyal medya kullanıcıları arasında büyük ölçüde uygulandığını gözlemliyorum. Bu durumun haricinde sosyal medya kullanıcılarının en üst düzeye çıkmış olan farkındalıkları sayesinde artık “esinlenme” kazaları eşzamanlı olarak tespit edilebildiği için, dijital dünya tasarımcıları özgünlük anlamında disipline eden bir alan haline geldi.

Sizce her kadının garıdobunda bulunması gereken parçalar neler?

İyi bir kesim blazer ceket, kaliteli bir beyaz gömlek, kaşmir kazakları, biker deri ceket, bol paça, harika bir kesimde beyaz pantolon ve beyaz tişörtler.

RÖPORTAJIN TAMAMI ALEM'DE.