Prada, İlkbahar/Yaz 2021
Prada’nın tarihindeki ilk Ortak Kreatif Direktör olan Raf Simons’ın Miuccia Prada ile ilk iş birliğini yansıtan defile en çok beklenenler arasındaydı. İki başarılı tasarımcının ortak bir konseptte oluşturdukları defilede yürüyen modeller, daha önce hiç podyum tecrübesi olmayan modeller arasından seçildi. Defilenin ardından ikilinin küçük bir videosu yayınlandı. Dünyanın dört bir yanındaki hayranları tarafından gönderilen soruları yanıtlayan Prada ve Simons, iş birliklerinin gelecek yıllarda neler sunabileceği konusunda sektöre ipuçları verdi.
Prada yeni bir sayfa açarken, Fendi’de ise ayrılık rüzgarları esti. Silvia Venturini’nin, İngiliz tasarımcı Kim Jones’un yeni kadın giyim sanat yönetmeni olmasından önceki son solo koleksiyonuydu. Sektördeki kalıplaşmış beden algısına dikkat çeken ve bu konuda farkındalık yaratmaya çalışan Fendi’nin podyumunda büyük beden model Ashley Graham, 70 yaşındaki süpermodel Penelope Tree ve 55 yaşındaki Yasmin Le Bon gibi isimler yer aldı.
Versace, İlkbahar/Yaz 2021
Versace’ın esin kaynağı su altı zenginlikleri olurken, Donatella’nın "İyimser, rüya gibi, pozitif" olarak tanımladığı “Versacepolis” koleksiyonunun tanıtımında da yine büyük beden modeller yer aldı. Patlayan renklerden ve fantastik yaratıklardan oluşan dünyasıyla Versace, gündelik sörf stilleri, plaj kıyafetinden ilham alan görünümleri ve deniz yaşamına bulunduğu atıfla hayal gücünün sınırlarını epeyce zorladı.
Milano'da hiçbir zaman kadın koleksiyonu sunmayan Valentino, erkek giyim koleksiyonunu da en son 2007 yılında İtalya'nın moda başkentinde sunmuştu. 2020 yılı ile İtalyan köklerine geri dönen Valentino, 10 yıl önce ilk kez ortaya çıktığından beri markasının aksesuar yelpazesini tanımlayan piramit şeklindeki süslemelere yer verirken aynı zamanda Japon bitki sanatçısı Satoshi Kawamoto'nun güçlü enstalasyonuna ait kır çiçekleri ve bitkilerden oluşan düzenlemelerle podyumu doldurdu.
İspanyollardan, Araplara kadar kültürel unsurlardan tek tek parçalı giysiler hazırlayan Dolce ve Gabbana ikilisi ise en sevdikleri adanın tarihine saygı göstermeye karar verdikleri için koleksiyonlarını “Sicilya'nın Yama İşi” olarak adlandırdı. İkili, “93 yılında tamamen farklı bir dünyadan ilham alarak bu tür bir işi yaptığımızı fark ettik. Bu yüzden arşive gittik, aynı ceketi, aynı yeleği, aynı eteği, aynı gömleği ve aynı pantolonu daha çağdaş kesimlerle yeniden yarattık” dedi.
İlhamını Rönesans Dönemi’nden alan Max Mara, defilesini Raphael, Bellini, Caravaggio ve Titian gibi sanatçıların eserlerinin yer aldığı Antik bir Milano galerisi ve sanat okulu olan Pinacoteca di Brera'nın avlusunda düzenledi. Defileyle ilgili, Griffiths, “Bu koleksiyonu tasarlamaya pandeminin ilk zamanlarında başladık. Bizim adımıza karanlıkta bir dönemdi, çünkü üretilip gösterilmeyeceği konusunda hiçbir fikrimiz yoktu. Kütüphanemi incelemeye başladığımda Rönesans hakkında neredeyse bir sürü kitabımın olduğunu fark ettim. Bu ressamlara olan ilgimin bir başlangıç noktasıydı” dedi.
Moschino, İlkbahar/Yaz 2021
Moschino'nun Kreatif Direktörü Jeremy Scott ise farklı ve kreatif bir yol tercih ederek kıyafetlerini kuklalarla sundu. Scott, “Kuklalarla çalışmaktan ve bu şovdan ne kadar gurur duysam da gerçek modellerle çalışmayı özlüyorum. Gerçek bir izleyiciye sahip olmayı ve herkesin bir araya gelmesinin yarattığı enerjiyi özlüyorum. Ve umarım çok yakında bunu tekrar yüz yüze yapabilirim” dedi.
Maria Grazia Chiuri defilenin senaryosunu tasarlayan, İtalyan avangardının sembolik bir figürü olan Lucia Marcucci'nin çalışmalarından esinlenerek, yeni bir ifade alanı olan kolaj ve görsel şiirin estetiğini seçti. Chiuri yeni sezonda, dantel parçalarıyla işlenmiş şal ve çiçek motiflerinin karışımından oluşan patchworkler, bir dizi elbise ve pantolona aksesuar ekleyerek hayal gücünün sonsuz olanaklarını yansıttı.
Dior, İlkbahar/Yaz 2021